HANDE ATILGAN Ankara – Yunanistan’a karşı NATO nezdinde kanıtlarıyla girişimde bulunan Türkiye, Avrupa Birliği (AB) ve Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında gerginliğin durması için değişik kanallarda diplomatik girişimlerini de sürdürüyor. Konunun “yargıya taşınıp taşınamayacağı” ve Yunanistan’a karşı “tazminat talebi” kozunun kullanılıp kullanılamayacağı da tartışılıyor. Milliyet, Yunanistan’a karşı yapılabilecekleri uzmanlara sordu.
‘ADALET DİVANI’NA BAŞVURULMALI’
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Uluslararası Hukuk Uzmanı Prof. Dr. Yücel Acer, “Yunanistan, Türkiye’yi hukuki yollarından kaçan bir ülke olarak göstermeye çalışıyor. Önerim, Türkiye’nin tek taraflı da olsa, adaların silahlandırılması ve hava sahası ihlali konusunda Uluslararası Adalet Divanı’na başvurması. Mahkeme muhtemelen yetkisizlik kararı verecek ama en azından hukuktan kaçanın Yunanistan olduğunu göstermek açısından bir girişim olabilir” dedi. Acer, Yunanistan’ın Anadolu’yu işgali dönemine ilişkin geriye dönük tazminat talebinin de bu sınırlar için de mümkün olduğunu dile getirdi.
FRANSA’DA 62 İHLAL BELGESİ
Galatasaray Üniversitesi Öğretim Üyesi Uluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Enis Tulça da, son krizin önceki hiçbir döneme benzemediğini ve normalleşme sürecinin çok daha zor olduğunu vurguladı.
İki ülkenin daha önce de “kriz-kriz” seviyesinden “kriz-diyalog” aşamasına gelebildiğini hatırlatan Tulça, yargı yolunda Türkiye’nin tazminat konusunda haklı gerekçeleri olduğunu belirterek, Yunanistan’ın Anadolu’daki mezalimini Fransa kaynaklarında araştırdığı çalışmasından bulguları paylaştı. 1999’da sadece Fransa arşivlerinde yaptığı araştırmada, 62 belgede Yunan ihlalinin kayıtlara geçtiğini ifade etti.
Yazarımız Özay Şendir’in gündeme getirdiği tazminat konusu tartışma yarattı.
SEBEP İÇ POLİTİKASINDAKİ SIKIŞMA
Emekli Büyükelçi Uluç Özülker de, Yunanistan’ın iç politikasındaki sıkışmanın son dönemdeki geriliminin en önemli etkeni olduğuna dikkat çekti. Özülker, “Anadolu’ya gelip, perişan hale sokmanız… Bunun karşılığında ne ödendi? O tarihte araya İngiltere’nin girmesiyle, ‘çok uzatmayın’ denildi ve tazminat adı altında Karaağaç verildi ki alakası yok. Öte yandan İstanbul’un boşaltılması sağlandı, derken biz de ağzımızı pek açamadık. Yunanistan madem bu kadar meraklı… 17 milyara silah alınabiliyor; tazminat meselesine de bir bakalım. Sonu nereye gider bilinmiyor tabii” dedi.
‘OLMAYACAK YOL DEĞİL…’
Türkiye’nin Atina eski Büyükelçisi Oğuz Çelikkol da, çözüm yolunun Yunanistan’ın üzerindeki uluslararası baskıyı artırmadan ve Ankara’nın bölgesel gücünün vurgulanmasından geçtiğinin altını çizerken, konunun yargıya taşınma ihtimalinin daha önce gündeme gelmediği bilgisini vererek, uzak bir seçenek olarak değerlendirdi. Çelikkol, “Bir baskı unsuru olarak olmayacak bir yol değil ama bu kadar zaman görev aldım, şimdiye kadar hiçbir yetkili dile getirmedi. Böyle bir talebe Kıbrıs Türklerinin durumu daha yakın. Ancak bir zararın belgelenmesi gerek” diye konuştu.