11 ili etkileyen deprem sonrası yaraların sarılması ve bölgenin tekrar ayağa kalkması için konut çalışmaları hızlı bir şekilde devam ediyor.
Bölgenin ekonomisi ve üretimi de çok önemli. Devlet konut yapımının yanı sıra bölgenin ekonomisini ayağa kaldırmak için de destekler veriyor. Bölgenin ekonomik hayatına bakmak için bu hafta sonu yapılan Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birliği’nin (GAİB) Gaziantep’te düzenlediği İhracatın Yıldızları Ödül Töreni’ne katıldım.
Sohbet ettiğim GAİB Koordinatör Başkanı Ahmet Fikret Kileci yaşanılan depreme ve küresel krizlere rağmen bölgenin güçlü ihracat istatistikleri yakaladığını vurguladı.
Geçen yıla göre bölgenin ihracatının yüzde 6 geride olduğunu belirten Kileci, “Bunun en önemli nedeni yaşadığımız deprem felaketi ve dünyada değişen tedarik zinciri alışkanlığı, üretim modeli. Bu rakamı bu topraklar ve üreticiler en kısa sürede yakalayacaklardır. 1-2 ay bölgede hiçbir makine çalışmadı. Burası Güneydoğu. Felaketler bizi kesinlikle negatif etkilemeyecektir. Bölgeye uygulanan desteklerin artmasını da bekliyoruz. Sonuç itibariyle devlet, vatandaş bu depremle ilgili yapabileceğini yaptı. Kimsenin kimseyi suçlamaması lazım” diyor.
Neler yapılmalı?
Dünyanın büyük hızla değiştiğini belirten Kileci, “Bu değişime bizim ayak uydurmamız gerekiyor. Bir şekilde eski bildiğimiz işlerden vazgeçip yeni düzene uygun üretim ve üretim modellerini yapmamız gerekiyor. Ayakta kalabilmenin koşullarına göre hareket etmek gerekiyor. Bugün bölgemizin ürettiği her mal dünyanın her yerinde alıcı bulabiliyor. Yöntemlerimizi kontrol etmemiz ve gözden geçirmemiz, daha akılcı işler yapmamız gerekiyor. Katma değerli ürünlere daha ağırlık vermeliyiz. Kendi ürünlerimizi ve markalarımızı yaratmamız lazım. Bu değişime ayak uyduranlar dünyada ilerleyecekler. Biz yerimizi kimseye kaptırmadan daha çok çalışarak daha doğru çalışarak zamanımızı ve kaynaklarımız doğru kullanarak çok daha iyi yerlere gelebiliriz” diyor.
Şu anda uygulanan ekonomik sistem ve yöntemin yarıda kesilmeden devam ettirilmesi gerektiğini de belirten Kileci, “Mahalle baskısına karşı koyulmalı ve devam edilmeli. Sabretmemiz lazım. Ekonomi kadrosuna güvenmemiz lazım. Kontrol ederek, takip ederek desteklemek lazım. Yapıcı eleştirmek lazım. Bu politika yarım kalırsa daha da kötüye gider” diyor.
Yılmadık, yıkılmadık
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe ise depremlerin altısı GAİB bölgesinde olmak üzere 11 ilimizde üretimi ve ihracatı durma noktasına getirdiğini dile getirerek “Ancak yılmadık, yıkılmadık. Birliklerimizle omuz omuza verdik.
Bölgeden istihdam göçünü önlemek için dört kentimizde prefabrik ve konteyner kentler kurduk. Olabildiğince hızlı bir şekilde yaraların sarılmasını sağlamaya çalıştık. Üretimin yeniden ayağa kalkması için elimizden ne geliyorsa yaptık. Devletiyle, milletiyle, iş vereni ve çalışanıyla hepimiz tek yürek olduk. Dünyada benzerine az rastlanan deprem felaketi karşısında emsalsiz bir dayanışma ruhu sergiledik. 10 ayda çok mesafe kat ettik. 15 Kasım itibariyle yaklaşık 5 bin firmamızın kullandığı toplam kredi 1.7 milyar dolara yaklaştı” vurgusu yaptı.
Şanlıurfa ve Adıyaman’ın ihracatının geçen yıla göre artıya geçtiğini belirten Gültepe, “Bu takdire şayan bir durum. Gaziantep ve Adana önceki yılın yüzde 95’i seviyelerinde. Malatya yüzde 90, Hatay ve Maraş ise yüzde 70 seviyelerinde devam ediyor. Bölgede üretimin ve ihracatın yeniden ayağa kaldırılması için emeğini, yüreğini, aklını ortaya koyan girişimcilerimizi tebrik ediyorum” diyor.
Finansman maliyetlerinin çok yüksek olduğunu belirten Gültepe, ekonomi yönetiminin bu yükü azaltması gerektiğinin de altını çizdi.
Benim izlenimim; bölge ihracatçıları deprem sonrası ekonomik olarak ayağa kalkmak ve ayakta durmak açısından elinden geleni yapıyor. Bölgeden özellikle Gaziantep’ten yapılan ihracatlar cari açığı kapatmak açısından ülke ekonomisine de büyük katkı sağlıyor.
Deprem yaşayan illerimizi unutmayalım. Ekonomik olarak canlanmaları için hepimize büyük görevler düşüyor…