Pandemi süreci, döviz kurundaki yükselişler ve Rusya-Ukrayna savaşı ile bir arada bilhassa emtia fiyatlarındaki artıştan en şok etkilenen bölümlerden biri de konut kesimi oldu.
Tüm dünyada pandemi ile birlikte duran inşaatlar arz talep istikrarını bozarken bunun üzerine gelen maliyetlerdeki artış hem üreticiyi hem de tüketiciyi olumsuz etkiledi.
Son periyotta Türkiye’de de ana gündem konut ve kira fiyatları… Hükümet bir yandan fırsatçılıkla çaba ederken öbür yandan da konut arzını artırmak için üreticiye finansman ve düşük maliyetli arsa temini için adımlar atıyor. Öte yandan geçtiğimiz haftalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan da vatandaşlara 0,89 ve 0,99 faiz oranlarıyla kredi muştusunu açıkladı.
Pekala konut fiyatlar neden bu kadar yükseldi? Konut fiyatlarında bir düşüş olacak mı?
Haber7 olarak konut dalında son durumu YGA A.Ş Genel Müdürü Yalçın Kılıçarslan ile konuştuk.
“MALİYETLER 4 KAT ARTTI”
Konut fiyatlarında yaşanan yükselişle ilgili olarak 4 katı bulan maliyet artışlarına dikkat çeken Kılıçarslan, “Pandemiden evvel piyasada ‘İstanbul’da konut fazlalığı var’ üzere söylentiler vardı lakin İstanbul’un konut muhtaçlığı daima geriden geldi. Şu anda pandemi nedeniyle konut imalatında yüzde 80’lere varan düşüş yaşandı. Konut fiyatlarında artış getireceği beklenirken, konut fiyatlarına yansımadı zira ham husus maliyetlerinde döviz bazında 4 yıl içerisinde 4 katı bulan maliyet artışları kelam konusu oldu. Konut arzı azalınca kiralara direkt yansıdı fakat konut fiyatlarına yalnızca ham husus oranında yansıtılmaya çalışıldı. Şöyle ki; ham unsur maliyetlerinde döviz bazında 4 kata varan artış kelam konusu. Müşteriler bunu da içselleştiremiyor. Sonuçta 4 kat artan bir gelirleri yok. Dünya bu krizi yaşıyor. Yalnızca Türkiye’ye mahsus bir kriz değil.” sözlerini kullandı.
“ESKİ KONUT ALIMLARI DİĞER SORUNLAR YARATACAK”
Hükümetin açıkladığı 0,99-0,89 faiz oranlı kredi dayanaklarının bölüme tam olarak yansımadığının altını çizen Kılıçarslan, “Beşerler daha çok ikinci el daire satışlarına yöneliyor. Bu ikinci el satışların da gerisinde öteki sorunları getirme ihtimali var. 20-30 yıllık binalardan 10 yıllık vade ile daire alan beşerler o binaların dönüşümünü de aykırı istikamette etkileyecekler.” dedi.
“YENİ MALİYETLERE NAZARAN 2 KATINA SATMAMIZ GEREKECEK”
Şu an satışta olan konutların maliyetlerinden ötürü görece daha uygun fiyatlı olduğu belirten Kılıçarslan, “Biz bir projeye yeni başlasak şu anki satış fiyatının en az iki katına satmamız gerekiyor. Yeni maliyetlere nazaran 3’te 1 fiyatına mal ettik. Döviz bazında ana girdilerde, beton, demir, cam, alüminyum vb. artış kelam konusu. İnşaat müteahhitleri olarak yalnızca Türk Lirası üzerinden düşünüp satışlarımızı yapmaya çalışıyoruz. Kent merkezlerinde proje yapanlar bir tık satış yapabiliyor lakin kent dışında yapanlar için satışlar epey güç duruyor.” tespitinde bulundu.
KONUT ÜRETİRKEN AİLELER DÜŞÜNÜLMELİ
Dalda satışların istenilen seviyede olmadığını söyleyen Kılıçarslan, “Bizden daha çok yatırımcılar daire alabiliyordu, bu faiz oranıyla vatandaşlar da kendi bütçelerini zorlayıp takviyeden yararlanıyorlar. Artık bir konutta iki ya da üç çalışan oturuyor. O nedenle yeni yapılacak konutların çalışan anne-babalar gözetilerek yapılması lazım. Çalışan anne-babaların da istekleri alışverişe yakın, işyerlerine yakın, otopark sorunu yaşamadıkları, okula yakın, inançlı, enerjiyi verimli kullanacak, ferah ve açık yerler olmasıdır.” ikazında bulundu.
KONUT FİYATLARINDA DÜŞÜŞ ÇOK SIKINTI
Konut fiyatlarında bir düşüş beklemediğini belirten Kılıçarslan “Konut fiyatlarını düşürmenin yolu hammadde masraflarının düşürülmesi ve müteahhitlere ucuz arsa sağlanmasıyla olur. Hükümetin bununla alakalı birtakım projeleri var. Bunlar tüm imalat yapanlara yansıtılırsa konut fiyatlarında düşme sağlanabilir ancak ben yeni yapılacak dairelerde bu türlü bir düşüş beklemiyorum.” dedi.
Kılıçarslan, yabancıya satışlardaki 400 bin dolarlık güncellemenin gerekli bir adım olduğuna işaret ederken gelen yabancı müşteri sayısında da azalma olduğunu söyledi.
Medya kesiminin de haber yaparken dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Kılıçarslan “İnşaatımızda 200 kadar çalışanımız var. Bu çalışanlarımız kazandıkları maaşlarını direkt olarak iktisada aktaran beşerler. Çabucak çabucak yüzde 99 yerli üretim ile çalışıyoruz. Yani kullanacağımız ısıtma sistemlerinden, soğutma sistemlerinden, kaplama sistemlerine kadar hepsinde yerli üretim kullanıyoruz. İnşaat dalı hem pandemi hem dövizin artışı hem de döviz bazında ham unsurun artışından ötürü çok önemli bir kriz içerisine girdi. Bu periyotta medya dalından haber yaparken yanlış bilgilendirmelerle satış sirkülasyonumuzu etkilememelerini rica ediyoruz.” sözlerini kullandı.
“PROJELERDE İNSANI ÖN PLANDA TUTUYORUZ”
Firma olarak nitelikli yerlerde nitelikli projeler üretmeye büyük ehemmiyet verdiklerini belirten Kılıçarslan “Yaptığımız projelerde insanı en ön planda tutuyoruz. Ömür alanlarında meyyit noktalar bırakmıyoruz. Aydınlık projeler yapıyoruz. Tüm projelerimizde olduğu üzere Sultanbeyli’deki Merkez Hayat Residence da topyekün bir bütün olarak planlandı. Merkez Hayat Residence projemizde tüm odalar ferah ve güneş alacak formda tasarlanırken alt tarafta bulunan 55 tane ticari alanımızın da hiçbirisi kapalı bir alana bakmıyor. Burada yaşayan vatandaşlar marketine, bankasına, kuaförüne direkt olarak ulaşma imkanı sağlıyor.
Ayrıyeten hazırlıklarında sona yaklaşılan bir metro projesi mevcut. Projelerimizi insan odaklı yaklaşımı ön planda tuttuğumuz için lokasyon seçimlerini de buna nazaran yapıyoruz. Projemiz Sultanbeyli Merkez Çarşısı ve 400 yataklı hastanesi kurulacak olan üniversiteye de hayli yakın bir pozisyonda. Ek olarak semtin ulaşım ağının ilişki noktasında yer alıyor ve Anadolu ve Avrupa istikametlerine çarçabuk ulaşılabilecek bir pozisyonda.
Tüm bunları yaparken en değerli unsurlardan biri de güvenlik… Merkez Hayat Residence’da 24 boyunca blok girişleri, otopark ve çarşıda güvenlik bulunuyor. Aile odaklı bir yaklaşımla toplumsal alanları inşa ederken çocuklar için de fizikî ve zihinsel gelişimlerini destekleyecek farklı alanlar ürettik.” dedi.
