Olimpiyat tarihimizde iki kez üst üste gümüş madalya alarak büyük bir başarıya imza atan Buse Naz Çakıroğlu’nun olimpiyat maçını, önceki akşam Paris’te, annesi Duygu Çakıroğlu ile izledik. Duygu Hanım yanımda heyecandan “Hadi kızım, yaparsın kızım” diyerek heyecanını kontrol etmeye çalışıyor, bir yandan da ağlıyordu. Çinli rakibin spor etiğini aşan davranışları, salonda büyük tepkiyle karşılandı ancak bu tepkiyi hakem pek görmedi ve maçı Çinli rakibe verdi. Maçın ardından salonda Buse Naz ile kucaklaştık. Annesine sıkıca sarılırken “Yine olmadı!” diye ağladı. Çünkü gözünü altın madalyaya dikmişti. Oysa o, iki kez üst üste gümüş madalya alarak olimpiyat tarihimize geçti. Maçın ertesi günü ise Buse Naz ile sohbet etmek için yan yana geldik. Ona kendini nasıl hissettiğini sorduğumda “Sabaha kadar uyumadım. Sabah ise bir kruvasan yedim bir de kahve içtim, ama ağlayarak…” dedi. Dile kolay! Onca yılın emeği… İçine sindiremiyordu belli ki. Ancak öte yandan morali iyiydi. Annesi Duygu Hanım ise “Kızım altın madalyayı istiyordu. Alsaydı elbette çok güzel olurdu ama şu anda da kaybettiği hiçbir şey yok!” dedi.
“Olimpiyat Köyü ile ilgili spekülasyonlar doğru değil”
P&G Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu da Buse Naz ile buluşmamıza katıldı. Orada Olimpiyat Köyü ile ilgili spekülasyonları konuştuk. Meğer koşullar pek de anlatıldığı gibi değilmiş. Olimpiyatların ana sponsorlarından biri olan P&G, sporcuların hayatlarını iyileştirmek için ücretsiz hizmet ve ürünleri de sporcuların ve ailelerinin hizmetine sunmuş. Diş bakım hizmetleri, çamaşır odaları, saç bakım üniteleri gibi pek çok ayrıntıyı düşünmüş. Üstelik tarihte ilk kez bir Olimpiyat Köyü’ne kreş açmış. Bunlar elbette çok önemli gelişmeler. Öte yandan Türkiye’de de spora merak gittikçe artıyor. Tankut Bey bize, Türkiye’de yapmış oldukları Spor Kültürü Araştırması’ndan da söz etti. Veriler oldukça ilginç. Bakın Turnaoğlu ne diyor: “Yıldız Anneler Projesi’ni hayata geçirmeden önce yol haritasını belirlemek için yaptığımız ve her 5 yılda bir gerçekleştirdiğimiz Spor Kültürü Araştırması bize düzenli spor yapma oranının her 10 çocuktan 5 çocuğa yükseldiğini gösteriyor. Üstelik bu araştırma yaş, bölge ve cinsiyet kırılımında Türkiye’nin tüm bölgelerini temsil edecek şekilde 600 kişiyle yüz yüze görüşülerek yineleniyor. 2014 yılında yapılan araştırma, spor kültürünün geliştirilmesine olan ihtiyacı ve bu yolda annelere büyük rol düştüğünü ortaya koymuştu. Araştırma ilk yaptırıldığında 10 çocuktan sadece 2’si düzenli spor yapıyordu. 2019’da bu sayı 10 çocuktan 3 çocuğa çıktı. 2024’te ise artık 10 çocuktan 5’i düzenli spor yapıyor. Spor yapan kız çocuklarının oranı yüzde 27 artarken, spor yapan erkek çocukların oranı yüzde 15 arttı. Kız çocukları arasında en popüler düzenli sporlar sırasıyla atletizm, voleybol, spor salonları ve dans iken erkeklerde sırasıyla futbol, atletizm, basketbol ve su sporları oldu. Çocuklarının sporu bir meslek olarak seçmesini isteyen ebeveynlerin sayısı 5 yıl öncesine oranla yüzde 18 artarak, yüzde 55’e ulaştı.”
Her yıldızın ardında bir ‘yıldız anne’ vardır
P&G Türkiye ve Hürriyet iş birliğiyle benim bizzat hazırladığım ‘Yıldız Anneler’ kitabı ise çok yakında Hürriyet Kitap tarafından yayınlanacak. Kitap, aralarında Buse Naz Çakıroğlu, Hatice Akbaş, Berke Akçam, Ersu Şaşma, Nisanur Erbil, Kerem Kamal gibi birçok milli sporcunun ve ailelerinin hikâyelerini içeriyor. İlk kez okuyacağınız çok özel röportajlar, ailelerinin nefes kesen hikâyeleri ve sporcuların olimpiyat deneyimleri de bu kitapta yer alacak. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ve Türkiye Milli
Paralimpik Komitesi ile P&G Türkiye tarafından desteklenen 47 sporcu ve ailesinin spor yolculukları birçok insana ilham olacak.