ÇİĞDEM YILMAZ İstanbul – Milliyet’in “İklim değişikliğine büyük şehirler ne kadar hazır” sorusunu yanıtlayan Prof. Dr. Şen, “Şehirlerin alt yapısının dirençli olmadığını söyleyebiliriz. İstanbul’u ele alırsak, kanalizasyon, atık su vs. bunların birçoğu 30 yıl evvel yapıldı. Bunların yeni iklim koşullarına uygun olarak yenilenmesi gerekiyor. İklim değişikliklerine bağlı olarak yağışın şiddeti arttı. Japonya iklim değişikliğine karşı bunu yaptı ve yer altı kanalizasyon sistemlerini çok büyüttü. Türkiye’nin de bir an önce bu önemleri alması gerekiyor” dedi.
Şen, betonlaşma nedeniyle yağmur sularının toprağa karışma oranının azaldığına da dikkat çekerek, şu uyarılarda bulundu: “Su yüzeyde kalıyor ve yer altına inemiyor. Yüzey akışları, taşkınlara neden olduğundan çok büyük maddi ve manevi kayıplara da yol açıyor. O nedenle, yanlış yerleşim ve çarpık yapılaşmaya göz yumulmamalı. Dere yatakları daraltılmamalı ve doğal taşkın alanlarına yerleşim kurulmamalı.”
Revize edilmeli
Bir ev inşa edilirken evin ısınma ve soğutmasında kullanılacak değerlerin imar yönetmeliğinde yer aldığını belirten Orhan Şen “Bölgedeki meteorolojik değerlerden yola çıkarak ısıtma soğutma değerleri ayarlanır. Benzer şey, çatılar için de geçerlidir. Çatı ve rüzgar yönetmenliğinde, çatının hangi rüzgar şiddetine dayanaklı olduğu hesaplanır ve ona göre yapılır. Bu değer 100 yıllık maksimum rüzgar göz önüne alınarak hesaplanır. Eğer bir çatı uçuyorsa, bilin ki yönetmeliğe uygun yapılmamış. Bir de değişen iklim şartlarını düşünürsek, bu çatıların yeniden yapılması gerekiyor. Çünkü, değerler arttı ve değerlerin revize edilmesi ve çatıların da revize edilen değerlere uygun olarak yapılması şart” diye konuştu.